Mim:yeni yıl dilekleri

Yanılmıyorsam geçen yıl da dilek mimini son güne bırakmıştım :D heyecanlı oluyor ama yav :D cadılarımın 3'ü birden mim yazmış, bizide şu yazıda mimlemişler :)) aslında bu mimi büşra ile birlikte yazmak istiyordum ama dersi olduğun tekirdağa geri gitti :) neyse sonra o bu postu editler falan bişi yaparık artık :D başlayalım mı? k5 :D

Önce bir 2012 değerlendirmesi yapalım. Bu yıl benim için biraz hızlı geçti, eh her geçen gün ygs'ye yaklaşıyorum. Henüz daha önümde bir buçuk yıl olsada bildiğiniz gibi ben şimdiden çalışmalara başladım. O yüzden yaz mevsimi hem hızlı hemde güzel geçti benim için. Okullar açıldaktan sonra akıp gitti zaten :D 2012 yılında büşra ile buluşabildik onun dışında hastalık vb şeyler de oldu ama iyiyiz şuan :)) Sonuç itibari ile güzel bir yıldı :))

gelelim yeni yıl dileklerime :)

-Öncelikli olarak hem abim hemde ben iyi bir üniversiteyi kazanalım hayırlısıyla :)

-daha çok kitap okumaaak :D:D

-Sağlık ve mutluluk, huzur. :) hemde bütün aileme sevdiklerime :))

-Bütün SJ ve Beast albümleri ayrıca. koleksiyon yapıcam ben onlarla :D (demin yağmurla konuştum :D hep ondan :D :P)

-Mümkünse bir adet HTC 8x yada Nokia lumia 920 istiyorum :D

-Daha çok çalışma azmi ve konsastrasyon :))

-Deneme sınavlarından iyi sonuçlar :)

-Eski okulumuda ziyaret etmek istiyorum bi :)

-Çizim kalemler ve renkli kalemler almak istiyorum renk renk :)) mümkünse şu ve şundan :D 

sanırım bu kadar :)) az ama öz oldu :)) ders içerikli dileklere pek bakmayın siz :D öğrenciyiz sonuçta :D 

İyi seneler :))

Buse~

Mim

Aralık ayında hiç yazı yazmamış olduğumuzu görerek 'yuh!' diyorum kendime. Aslında anlatacak o kadar çok şey var ve öyle doluyum ki... patlamamaya çalışıyorum neyse ki. Sadece şunu söyleyim dört bir yanımda bir tek kendisini 'mükemmel,Hatasız' kabul eden insanlarla öyle dolu ki ve bugün benim sabrımın son sınırlarıydı gerçekten. okulda zor dayandım birşey söylememek için. eve kendimi zor attım valla. :/ neyse, Demet'çiğim bizi mimlemiş yine :) Büşra evde ama ben ona yıllık izin veriyorum şimdilik :D bu yüzden ben yazacağım mimi :) 

1-Mantığın mı yoksa duyguların mı ön plandadır?

Neye ve kime göre olduğuna göre değişir. Örneğin, arkadaş çevresinde olan olaylara mantığımla bakarım, çünkü gün gelecek o kişi beni tekrar yüzüstü bırakacağı için (yakın arkadaşlarım hariç yani.burada da böyle bir ayrım yapıyım. Can dostu olan insanlar yanımda bide tamamiyle baştan aşağı şerefsiz olanlar var.) mantıklı hareket ederim. Ama o Can dostu dediğim insanlara bişi olduğu zaman duygu falan kalmaz bende. birde aile içinde duygularımla hareket ederim. Aslına bakılırsa çoğunlukla duygularıyla hareket eden biriyim ama karşımdakine göre değişiyor bu. Çok kazık yemenin bir faydası olsa gerek :D


2- İnsanlar niye mutlu değiller? Niye gözlerinin önündeki mutlulukları görmüyorlar ve şükretmesini bilmiyorlar?

çünkü biz hiç zorluk çekmedik. Önceki nesiller gibi savaşlara tanık olmadık,çaresizliğe tanık olmadık. Çaresizliği hiç bilmiyoruz biz. En büyük yanlışımız ise mutluğu dışarıdan satın alınacak yada başka bir insanla edinebilecek bir şey sanıyoruz. Halbuki en büyük mutsuzluğumuzda mutluluğumuzda kendimizde saklı.

3- Çok para harcayıp keşke almasaydım yada yapmasaydım dediğin bir şey var mı?

Olmaz mı ya? :D ben kırtasiyelerde ve giyim mağzalarında kendimi kaybediyorum arkadaş :D Geçen gün dershane'ye giderken biraz fazladan zamanım vardı ve bende biraz Ygs-Lys konu anlatımlı kitapları inceleyim haftayada alırım diye kırtasiyeye girdim... Hay girmez olaydım :D insan bir saat orada oyalanır mı lan? :D kitap defter kalem derken 1 saat geçmiş orda :D sonra dershaneye koşarak gittim tabi :D ama parayıda bıraktım oraya resmen :D Ajandalar falan gelmişti yeni onlardan falan aldım birde geçen gün sınav esnasında iki kalem katlettim :D -o sınav esnalarında korkun abi benden :D elim ayağım birbirine giriyor :D- onların yerine bir iki tane kalem aldım. Renkli kalem manyaklığımı abarttım bide yine :D set değilde güzel renkler aldım yine :D:D (kabul manyağım o konuda ben :D) sonuç bir saati kırtasiyede (kırtasiye değilde büyük bir yer böyle kitabevi gibi ) harcayıp çıktım :D

4-Haklı olduğun bir konuda hakkını savunur musun yoksa susmak adalet mi dersin?

Doğru bildiğimi açık seçik ve fazla gürültü çıkarmadan yani bağrıp çağırmadan anlatırım karşımdakine. Susarsam karşımdaki düşünceyi doğru olsada olmasada kabul etmiş olurum. Ama sevdiğim insanlar karşında onları kırmamak için susarım ve daha sonra neden bu şekilde düşündüğümü açıklarım onlara :))


bu mimde bu kadar :) inşallah önümüzdeki günlerde birkaç yazı daha yazacağım yıl bitmeden :) bu mimide Yağmur'a paslıyım ben. :D o blog toz tuttu örümcek bağladı yağmur!! :D Bide Eva ablamıza yollayalım :)) 

kolay gelsin canlar ^^ sonra görüşmek üzere :))

Buse~

Mim: Hayalimdeki Ev

Çok çok uzun zaman önce demet'çiğim beni şu yazısında mimlemişti :D 

aslında çizimi şu siteden yapıyorduk ama benim hızlı mı hızlı internetim bu siteyi bir türlü açamadı. eh bende böyle şeyler hobi gibi bişi oldu artık ya :D o yüzden bende tablete indirdiğim uygulamadan çizdim evi. :))  (altta çıkan reklamlar için özür dilerim. resmi ne yaptıysam düzenleyemedim çünkü :/)

biraz odaları eli bol bir genişlikte çizmişimde aslında ben küççük bir ev isityorum canlar :D temizlemesi kolay olsun :D  yukardaki resim evin 1. katı. salon ve mutfak olsa yeterli yani :D

2. katta ise koridor,yatak odası,banyo ve çalışma odası var :) birde bir ayrıntıya girsem iyi olur. salonun camlarını boydan istiyorum ben :D:D

Not: Tamam kabul orantısız çizmişim biraz :D affedin ama olur mu? :)

o yan taraftaki penceriyi görüyormusunuz? hah aynen ondan istiyorum ben :D mobilya renkleride aynen böyle :D beyaz veya bej ağırlıklı :))

benim evimde böyle bişi olmaması mümkün değil zaten :D

yaa direk bu evi alıyım ben. o.o içini sonra düzeriz nasılsa :D

bu mimi benden başka yapmayan kalmadı heralde :D o yüzden birilerine paslamıyorum :))

Görüşmek üzere~

Bir Miim,İki miim.... :D

efenim sevgili cadılarım beni şu yazıda mimlemişler :D Fndkk'ım ve bahar'ıma çok teşekkür ediyor ve mime geçiyorum :D

Çantamda ki 5 Şey?

Anahtarlık

içerisinde sınav tarihlerinden,numaralara kadar yazan not defterim :D

kulaklığım

Kalem :D

Ağrı kesici -gripsem pastil :D-

Odamda ki Favori 5 Şey?

Yatağım :D 

köpüşlü yastığım :D

Bilgisayarcığım 

kitaplarım :))

defterlerim :D

Bu ay yapmak istediğim 5 şey?

sınavlara çalışmak. -.-

bi ara azracığımın yanına gidip gönlünü almak (doğum gününe gitmeyince kızdı tabi çocuk -.-)

Olurda fırsat olursa eski okulumu ziyaret etmek.

haa birde şu aylardır eksik olan ihtiyaçlarımı gidermek :D

Kitap almaak :D

Almak İstediğim 5 Şey?

Kalemlerim kayboldu yine -.- daha doğrusu bitti -.- o yüzden yeni kalem almak :D

Harici disk. (ulan kaç aydır alamadım be -.-)

Yeni kulaklık :D

telefon kabı :D (ne yapayım :D çizilirse naneyi yerim :D)

kitaplık. 

benden bu kadar :D yoğun bir öğrenciyim arkadaş ben ashdgb :D bu mimi Demetgil'e ve Hoi Hoi'ye yolluyorum :)) 

Az biraz...

Az biraz rahat olmalı insan... yada huzurlu. Nasıl olması gerekiyorsa öyle yaşamalı... Zorlamamalı bazen bir şeyi...

insanlarda aradığım saygıyı yada güveni,sevgiyi bir kaç kişi hariç başkalarında bulamadım... Herkesin gözünü hırs bürümüş ya da kötülük. Aslında siz ona ne demek istiyorsabız diyin işte. Daha öncede demiştim ya 'değerlerimizi kaybetmişiz' diye... İçimde az da olsa bir umut vardı ama gerçekten kaybetmişiz biz o değerleri... Çoğumuzun gözünü hırs bürümüş, 'karşımdaki insanın ayağını nasıl kaydırırım?' sorusu ise hiç çıkmıyor aklınızdan... Yalancılığı da çok iyi öğrenmişiz, yüzüne gülüp arkasından bin tane laf ettiğimiz kişiler var...

Belli bir saygı duymayıda öğrenememişiz biz. Her ne kadar ailelerimiz bize ne kadar çok öğretmeye çalışsada... Gözlerinin içine baka baka laf sokuyoruz incitiyoruz o insanı mesela. Değer verdiği şeyleri küçümsüyoruz... 'Nereye gidiyoruz' diyede sormuyoruz hiç kendimize... Çünkü kendimizi bilmiyoruz... En bildiğimiz şey ise taklit etmek heralde. O yüzden bu kadar sürü psikolojisine kapılmış olmalıyız...

hırsa kapılmadan sadece kendimiz için, birşeyler yapmaya başlarsak işte... işte o gün kurtulduğumuz gündür...

** bu blog benle çok çelişiyor biliyorum... Ama nedense içimden bunları yazmak geldi. Bir sürede buralarda olmayacağım sanırım, sınavlarım başlıyor çünkü... kendinize iyi bakın :)

Cadı mimi :D

efenim bu mimi sevgili Bahar cadısı çıkardı başımıza :D madem bayram, bende mim yaparım misali :D mim ondan çıkınca bizide o mimlemiş oldu haliyle :D 

efenim mim bir büyü yapma -daha doğrusu uydurma diyelim lan. millet gerçek sanmasın :D- olayından oluşuyor. yapmayanın bir cezası var oda baharda yazıyor zaten :D 

öncelikle kendimize asistan başka bir diyişle bu iksir için bir kişi seçiyoruz :D

şanslı asistan.......... tabi ki de kyuhyun ahah :D (dipnot: artı olarak büşra'nın bias listesi) 

ben büyümü bütün öğrencilere yolluyorum. çalışma büyüsü yapaceğim :D

''nereden çıktı ki bu allah allah?'' diyenlere sınavların yaklaştığını belirtmeliyim.

benim iksir baya basit abi. :D

bir kaç tutam ders notu, 5 adet çözümsüz test, 3 adet kurşun kalem biraz soru çözme/uydurma kabileyeti sonrasında bunları kazanda güzelce karıştırıp, trigonometrik denklemleri mırıldanırsanız iksir hazır :D biz öğrenciler için sınavlarda kolaylık olsun, kpop idollerine de beste yapmakta yarasın :D (dipnot: yine. :D büşraya da ders çalışması için yarasın :D bak senin için ayrı dip notlar açıyorum ben :D)

iksir'i zorladığınız,nefret ettiğiniz,gıccık kaptığınız dersin testinin önünde için. :D bir Ygs-Lys hazırlık öğrencisinden anca böyle bir iksir alırdınız anca :D Kyuhyun'da bu aralar okulunda sürekli zaten. mezun olmaya çalışıyor kerata :D:D 

şimdide mimi yollayalımda iş bizden çıksın :D bu mimin şanslılarıda hoi hoi ve asya tutkunu :D kolay gelsin hanımlar :D

Takıntı Şarkılar -Part 2-

(Biriside bana bunları alsın arkadaş çok mu şey istiyorum!! :D)

Öncelikle herkese bir merhaba :)) bayadır yokuz blogda farkındayız ama malum büşra tekirdağ'da eh ben de okul ve dershanede ygs-lys çalışması içerisinde. ehem neyse efenim klasik öğrenci hayatı yaşıyoruz işte daha ne diyelim. 

Bu yazıda ise takıntı şarkılarımın 2. kısmını vereceğim :D ''hani birincisi nerdeki yav'' derseniz sizi buraya alalım. neyse biz yeni takıntı şarkılarımla devam edelim. :D

1-Ukiss-Stop girl 

nasıl anlatsam ben bu şarkıyı!! Ukiss cidden korede hak ettiği değeri göremeyen bir grup ama şarkılarıda bir o kadar harikadır. Bu şarkıyı ise çıktığından beri dinliyorum :)) 

2-Beast-Midnight (japonca ver.) 

''yine mi midnight?!'' diyeceksiniz ama ben bu şarkıyı çok seviyorum be arkadaş. japoncasının hem klibi hemde şarkısı harika olmuş. genelde korece şarkıların japonca versiyonlarını sevmem ama bu harika muhteşem hatta mikmmel! :D 

3-BTOB-Stand up 

BTOB ise yeni çaylaklardan biliyorsunuz ki. 2. albümleri 'Wow' da çıktı. çıkış parçalarıda güzel ama ben bu şarkıyı daha çok sevdim :)) 

4-TVXQ-Catch me

aslında bugünlerde bu şarkıyı daha çok dinliyorum. ilk sıraya mı yazsaydım acaba? neyse :D TVXQ sonunda beklenen comeback'ı yaptı. kısacası krallar geri döndü. ben diyim 10 siz diyin şarkı çıktığından beri, 'kacimaaaaaağ' diyerek dolaşıyorum resmen. :D öyle bir sevilesi şarkı yani :D pop olmasının bakımından sabahları benim açımdan dinlemek iyi oluyor -sabahın 6sında kalkınca tabi :D-

5-Ukiss-Time to go

Yine Ukiss'ın 7. mini albümünden bir şarkı. aslında o albümün hepsini dinlemelisiniz. her şarkı çok güzel bence :)) bugünlerdede büşra ile benim dilimize takıldı bu şarkı :))

7-Trouble maker-Don't you mind it (hyunseung solo)

ah bu şarkı. hyunseung'u sesi ayrı bir harika zaten :)) buda trouble maker ikilisinin ilk albümünden solosu. harika söylüyor :))

8- SJ-KRY- Loving you

KRY üçlüsü her zaman ballad favorimdir :)) bu şarkı ise Başrolünde Donghae'nin olduğu dizi Miss Panda and hedgehog'un ost'sinden :) ağlatacak türde bir şarkı değil ama sevimli tatlı böyle :D

9-Kyuhyun(Super Junior)-Inoo(God of war OST)

buna takıntı değilde alışkanlık diyelim artık. bu güzel sesli insanı sevmemek mümkün değil zaten :))

evet şimdilik bu kadar olurda testlerden başımı kaldırırsam gelirim yine :D 

Görüşmek üzere...

Buse ~

Gitme Vakti!

         Yine ne yazacağımı bilmeden başlıyorum yazmaya. Kafamda milyonlarca şey olduğu için toparlaması da bir o kadar zor oluyor. Aklıma ne gelirse yazacağım artık :)

   
            Gidiyorum. Bulunduğu şehir dışında üniversite kazanmış her öğrenci gibi ben de bulunduğum şehri,ailemi,arkadaşlarımı,anılarımı bırakıp gidiyorum. Biraz acitasyon yaptığımın da farkındayım ama zor geliyor be. Ana kuzusu olan ben annemden bir süreliğine ayrılıyorum. Bir diğer deyişle onu tek başına bırakıyorum. Kardeşim ve babam da var ama kız çocuğu olmamdan kaynaklanan bir dayanışma var aramızda. o beni idare ediyor ben de onu gerektiği zaman. Çalıştığı için evdeki eli koluyum. Aynı şekilde o da benim canım,ciğerim. Tek avuntum Tekirdağ'ın Edirne'ye yakın oluşu :) 2-3 saat var aralarında. Özlediğimde günü birlik de olsa gidip görebilirim yani. Oraya gittiğimde de evde kalacağım inşallah. Onun da kuralları var tabi. Giriş-çıkış saatleri,eve 3 haftada 1 gidip gelme gibi kısıtlayıcı kurallar... Köprüyü geçene kadar dayanacağım artık. Bu sene inek olursam belki Edirne'deki fakülteye geçiş yapabilirim. Bilmiyorum kendimi sıkar mıyım ama bakacağız artık. Zorlanacaksın okurken diyorlar ama ben de bilerek seçtim hemşireliği. İnsanla uğraşılan hangi meslek kolay ki? Biraz sabırlı biraz da vurdumduymaz olmak gerekiyor sanırım. Doktorlar bir yandan söylenecek hastalar bir yandan. Ama bunları düşünmek için çok erken okuluma odaklanmalıyım öncelikle. İlk sene pek bir halt yok ders olarak ama Anatomi denen ders korkutuyor beni. full latince olan bir dersmiş. Yatıracaklar önüne bir rahmetli incele babam incele -_-  Tırsıyorum biraz ama "Yapan nasıl yapıyor? Alışacağım bende." diyerek teselli ediyorum kendimi. Zaman çok çabuk geçiyor bir bakmışım 1 hafta sonra 1 ay daha sonra da 1 sene geçmiş. 

             Alışacağım tabi. Orada da yepyeni bir dünyam olacak. Sıfırdan başlayacağım her şeye. Büşra olarak gideceğim oraya. Sadece ben olarak davranacağım. Başkalarını düşünerek kendimden taviz vermeyeceğim. Her şeyi dökeceğim ortaya. Ben buyum diyeceğim. İster sev ister sevme. Böyle yaparsam mutlu olabilirim anca. Ve kendime daha güzel bir yol çizebilirim. Ve yine de umarım bu söylediklerimi yapabilirim. :) Orada net bulamam büyük ihtimal ama telden falan fırsat buldukça girerim :D Kurtuluş yok benden :D Özellikle Buse senin hiç kurtuluşun yok :D Bilmiyorum gidiyorum diye seviniyorsun "ohh bee gidiyor sonunda"diyorsun ama o zevki yaşatmam sana :D Kaçak maçak bir yerden bulurum yine de yoklarım seni :D Bloga da burda olduğum sürece bir hayrım dokunmadı zaten bari bu kez yazayım diye yazıyorum bu  yazıyı da. Çok önemli bir amacı yok yani. Gitmeden önceki düşüncelerimi aktarıyorum ki bir süre sonra geriye dönüp okuduğumda gülümseyeyim. İnşallah gülebilirim :)) 

            Annemi,babamı,kardeşimi,anneannemi,dedemi,dayılarım ve yengemi çok özleyeceğim. Bu su götürmez bir gerçek. Ama en çok da Meriç'imi özleyeceğim. 7 aylık daha ama onun sevgisi çok farklı. Daha yeni abba abba diye bağırıyor canı istediğinde :D Gülüyor,ağlıyor her yaptığı naz çekiliyor yani. Gökben'i,Selin'i,Cenk'i,Zeynep'i,Ayşe'yi de özleyeceğim tabi ki. Hepsi Allah'ıma emanet. Ve son olarak da sizleri özleyeceğim sanal alem arkadaşlarım :)) Çoğu tanıdık insanda daha candan daha güzel yürekli olan sizi özleyeceğim. Kendinize iyi bakın olur mu? Tam olarak dönüşüm 4 sene sonra iğnemle birlikte olacak inşallah :) Herhangi bir sağlık sorununuz olursa çekinmeden söyleyebilirsiniz ama bunun için 4 sene beklemeniz gerek. O zamana kadar hastalanmayın :D 

           
         Ve Buse'mm... Canım kardeşim... Seninle farklı şehirlerdeyiz belki ama ben neden senden ayrılacakmış gibi üzülüyorum? Abartısız düşündüğüm,yaptığım her şeyi an be an aktarmaya devam edeceğim sana telefon ile tabi.  Dediğim gibi benden kurtulamazsın :) Biriciğim sen de kendine dikkat et olur mu? Ben yokken sana gelen mentionları cevaplam :D Ben gelince sana bol bol atacağım nasıl olsa :D Kyuhyun başta olmak üzere bütün bias listem sana emanet :D İlgilenen olursa hemen ara beni. Adam toplayıp dağıtırım orayı :D 

      
     Kendimi nedense askere gidiyormuş gibi hissettim :D Ne duygulandım heyy :D Bayrama burdayım. Belki bayramdan da önce :D Özleyin beni ^_^

Görüşmek üzere~ 

Büşra

Mim:Favori

Sevgili asiruh tarafından mimlenmişiz efenim. bu aralar ciddi olarak koştuğumuzdan internete girmeye bile zaman kalmıyor -.- (tabi benim için. büşra ne zaman görsem nette :P) hafta içi okul, hafta sonu dershane falan filan. hele birde benim okul proggamımın içine etmişler resmen -.- hep blok derste çekilmiyor doğrusu. :// neyse mim'e geçelim biz. kısa bir mim olduğundan büşra ile birlikte cevaplayacağız... :)

  
    Mim sahibimize ben de teşekkür ediyorum :) Busenur'cum nette son takılışlarımı çok görme lütfen. T.T Cevapların ilki Buse'ye 2.si bana ait :D

-Favori Rengin: 

-Mavi ve lila diyelim :)

                          -Parlıament mavisi dedikleri renk var ya hastayım ona işte :D

-Favori sayın: 

-15 diyelim buna da pek uğurlu sayım yoktur aslında :D

- Uğurlu mudu bilmiyorum ama 3'ü severim :)

-Favori içeceğin: 

-sıcak olarak, kahve,çay soğuk olarakta kola, ice tea :))

- Kahve ve Fruko :D Kolayı bırakmaya çalışıyorum :D

-Facebook mu? Twitter mı?: 

-Facebook'u çok kullanmıyorum ben ama yinede hesabım var okul yüzünden :D Twitter daha iyi bana göre :D

- Sorulur mu? Twitter tabi ki :D Facebook'u daha çok okul çevresi ve oyunları için 

kullanıyorum :D

-Tutkunuz: 

-kalem almak! :D manyaklık derecesine geldi o konu bende :D:D

- Tutkunu olduğum herhangi bir şey yok. Varsa da şu an aklıma gelmiyor -_-

-Hediye almak mı vermek mı?: 

-ikiside dereceli olduğu sürece güzel :)) ama doğum gününde hediye almak favorim :D

- Vermesi zor ama alması kolay :D Karşılıklı olsun ama :D

-Favori gün: 

-Cuma!! :D hafta biter ertesi de hafta sonudur k5 :D

-Benim de cuma! :D Ve aynı nedenden dolayı :D Bir de tek boş günüm olacak ilerde kendisi :D

-Favori çiceğin: 

-Gül ve papatya :))

- Gül :))

Mimide şu aralar nedense çok göremediğim Demetgil'e ırmak'a ve yeni blog açmış olan minekibuu'ya yolluyorum (benden kaçmaz o blog jkashfd :D) 

bir daha ki yazıda görüşürüz :)) (içimden inşallah diyorum.) 

Neler yaptık?

bu başlık klasikleşti bence artık :D seri yazısı mı yapsam bunuda :D neyse ben bunu düşüneyim bir ara :D evet efendim malum yazacak birşey bulamayınca -yine ve yine-  son zamanlarda neler yaptığımızdan haber vereyim dedim bende :))

öncelikle ben eylül ayına hızlı -baya hızlı- bir giriş yapmış bulunmaktayım hatta dün hangi gün olduğunu bilmiyordum ben. tarihe bakınca ''ne çabuk ayın 7'si olmuş lan?!'' dedim kendi kendime.  'neyle uğraştın ki bu kadar farkına varmadın günlerin?' diye sorarsanız dershaneye başladım derim... -.- 

hangi kafayla yazıldıysam artık. ama herkesde 2 yıl önceden sınav çalışmasına başlamamın daha iyi olacağını söyleyince bir çelişkide kalıp dershanede buldum kendimi. geçen pazartesi onun sınıf belirleme sınavına girdim işte. -.-
Gayet sakin rahat rahat arada bir sallaya sallaya çıktım -hep fizik yüzünden hep-  hatta erken çıktım. bundan daha önceki deneme sınavlarında 2 saat çıkmayan ben erken çıktım. :D aslında bunun soruların zorluk derecesiyle arasında doğru bir orantı var :D -tamam bilimsel konuşmuyorum.- 

Ama o kadar salladım falan filan insan bizi A sınıfına mı koyar abicim ya. -.- ardından hemen derslere başladık zaten ilk gün bir 'noluyoruz lan?!' moduna girdim ama sonradan alıştım tabi :D ilk gün falan dinlemeden  test dayadılar bide. en çok ona uyuz oldum. neyse çok değil allahtan -.- birde okullar açılacak zaten iyice nefes aldırmıycaklar bana -kendim kaşındım hacı. bu totoyu bir şekilde sıkıp üniversiteye girmemiz gerek-

Neyse bu arada büşra ise geçen salı kaydını yaptırarak resmi olarak 'Namık kemal üniversitesi Hemşirelik bölümü' öğrencisi olmuş oldu :D büşra şu an dizi arıyor tekirdağa gideceği için :D gerçi onun okulu biraz daha geç açılıyor :D -haksızlık ama ya-

Gerçi rapor ve fedai işi büşra'da baya stres yaptı ama olsun zafer bizimdir :D -bir ara fedai'yi dövmeyi bile düşünüyorduk o derece- şimdide dizi depolayacakmış tekirdağ'da sıkılırsa diye :D güzel dizi önerileriniz var ise Twitter'dan büşra'ya iletebilirsiniz :D -allahım ben reklam  mı yapıyorum burda?- böyle güzelce kardeş kardeş geçiniyoruz :D 

yakında bilgisayara böyle hüzünlü bakışlar atarım ben. -önümde test yığını ile birlikte.- haftasonumu da dershane el koydu. acılıyım anlıyacağınız. T.T uyuyabildiğim o tek günlerde gitti tabi -biraz daha devam edersem ağlıycam lan. kapatalım burda bence-

neyse efenim şimdilik bu kadar :D baya baya saçma oldu ama idare ediverin artık :P

A Gentleman's Dignity/Bir centilmenin haysiyeti (2012)

Keşke hiç bitmeseydi. hep devam etseydi dediğimiz dizi. :) konusu bakımından diğer dramalardan farklı. yer yer güldüren yer yer ağlatan bir dizi A Gentleman's Dignity :)) kesinlikle 2012 en iyi yapımlarından biri  olmaya aday :))

Türü: Romantik komedi

Bölüm sayısı:20 (keşke daha uzun olsaydı. -.-)

Yayınlandığı kanal:SBS

-konusu- 

konu olarak liseden beri sıkı arkadaş olan ve 40'li yaşlarını geçen ama hala kendilerini genç hisseden adamların hayatını anlatıyor. hayat tabi bu baya inişli çıkışlı olunca eh bide bunun yanına aşk,iş,arkadaşlık eklenince içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Ama karakterlerimiz her sorunla baş etme yolunu bulurlar :))

Not: açıkçası bu diziyi biraz spoiler vermeden anlatamazdım :) onun için şimdiden özür diliyorum :)

-Karakterler-

Kim Do Jin (Jang Dong Gun)

41 yaşına gelmiş Tae San'la ortak olduğu kendilerine ait bir mimarlık şirketi vardır. bundan önce 3 kere batmış ama yinede yılmamış bir insandır. Güçlü olduğu kadar küstahtır da :D verdiği cevaplarla Seo Yi Soo'yu kızdırmış ama daha sonralarında Seo Yi Soo'ya deli gibi aşık olmuştur. Kızı ikna etmek için yapmadığı şey kalmadı doğrusu .(mercedes ile bile bile arabaya çarptı lan adam!!) :D dizideki hikayelerin çoğu onun ağzından anlatılıyor. arkadaşlıklarını tanıttığı kısımlar çok güzeldi özellikle :)

Seo Yi Soo (Kim Ha Neul)

30'lu yaşlarında olan ve annesi tarafından terk edilen bir insan. ama yinede yılmayıp kendi hayatını kurmak için çalışmaktır. Lisede bir Ahlak öğretmeni olan Seo Yi Soo disiplini ve katı kurallarıyla çoğu öğrencinin korkusudur. Aynı zamanda bir Beysbol hakemidir :) Uzun bir süre karşılıksız bir aşk'a tutulmuş olan Seo Yi Soo aşık olduğu insan en yakın arkadaşı Se Ra ile çıkınca onu unutmak zorunda kalmıştır.

Kim Do Jin ile karşılaşmaları ise bir 'iplik' meselesi ile gerçekleşmiş sonrada arap saçına dönmüştür...

Im Tae San (Kim Soo Ro)

4 ana karakterimizden biride Im Tae san. :) yine 41 yaşlarında olup Kim Do Jin ile ortak olduğu bir mimarlık şirketleri vardır. Tabi Do Jin'in mükemmelliyetçiliğini ve kibirini çoğu zaman çeken insan.Bunun yanında Yi Soo'nun  kendisine aşık olduğunu bilmeden Yi Soo'nun en yakın arkadaşı ve aynı zamanda ev arkadaşı olan Hong Se Ra ile çıkmaya başlarlar. klasik bir çift gibi gözükselerde sürekli kavga eden eğlenceli bir çiftler :)) Beysbol'a olan büyük ilgisi dizide çok vurgulanıyor :)

Hong Se Ra (Yoon Se Ah)

professyonel bir Golf oyuncusu olan Hong Se Ra biraz erkeklerle ilişkisi baya bol olan bir karakter. Ta ki Tae San'a aşık olana kadar. sürekli kavga ettiklerinde içmelere gitmesinden Tae San ne kadar bıkmış olsada sonunda onu yola getirir. Dizinin genelinde iyi bir karakter ara ara gıcıklığı olsada bu diziye oturan iyi bir oyuncu olduğunu düşünüyorum :)

Choi Yoon (Kim Min Jong)

Lise zamanlarında okul birincisi ve Do Jin'den zeki olan avukatımız... genç yaşta çok sevdiği eşi ölünce ne yapacağını bilemeyen ama yinede devam eden bir karakter. Tae san gibi beysbol'u seven bir kişilik :) Tae San'ın kardeşi Meah Ri kendisine aşık olmasına rağmen onu sürekli iter. ama tabi dayanaklı avukatımızın bile bir patlama noktası vardır...

Im Meah Ri (Yoon Jin Yi )

24 yaşında amerikaya okumaya gitmiş ama daha sonra okulu bırakıp geri gelmiştir. Tae San'ın kardeşi ve ömrü boyunca Yoon'u sevmiştir. Hayali bir çanta tasarımcısı olmaktır. bana göre oyunculuğa çıkış dizisi olarak AGD mükemmel olmuş :) oyunculuğunu sevdim genç olduğu  için gelişmesi gerek biraz daha tabi. :))

Lee Jung Rok (Lee Jong Hyuk)

4'ünün arasından en çapkın olanı... ama aralarında ilk önce evlenende odur. :D Min Sook-Jung Rok çifti bol kavgalı ama bir türlü sonuçlanmayan 'boşanma' kelimesinin çokça geçtiği ama bir o kadar da eğlenceli bir çiftler :) özellikle yüzük davaları mükemmel :D

Park Min Sook (Kim Jung Nan)

Dizinin en varlıklı en zengin kişilerinden biri :) Jung Rok'la evli ve ona aşık olmasına rağmen aşırı kıskanç ve intikamcı bir yapıya sahip :D dizide binbir kez boşanacağım dediysede yapamadılar :D Yine dizideki bayan karakterler arasında en büyüğü olduğu için diğerlerine zora düştüğü zaman tavsiye ve öğüt verir. Her ne kadar sert görünsede merhametli bir insan :)

Colin (Lee Jong Hyun)

Japonyada yaşayan bir lise öğrencisidir. Aslen koreli olmasına rağmen Koreye ilk defa gelir ve gerçek babasını aramaya başlar... Colin'in bir çok sırrı var ama ilerleyen bölümlerde yavaş yavaş çözüldüğünü göreceksiniz :) Ayrıca Jong Hyun'u CNBlue'dan tanıyoruz :) onunda ilk oyunculuk çıkışı. bana göre gayette iyi oynamış rolünü :)

-notlar-

-dizi tek kelime harika idi :) aşk duygusu yoğun olarak yansıltımamıştı ama eğlenceliydi yinede :)

-Dizinin normal final süresi yanı son 2 bölüm olimpiyatlar yüzünden 2 hafta geç yayınlandı.

-güney korede 2 parçalık roman olarak çıkarmayı düşünüyorlar diziyi :) Türkçeye çevrilsede okusam :D

-Dizinin OST si harika :) Kim Min Jong bile şarkılardan birini söylemiş :)

-Dizide Yonghwa'dan Sooyoung'a kadar bir sürü ünlü konuk oyuncu olarak yer almış :) sonra benim gibi ''aaa bu da mı varmı ya dizide?'' demeyin :D

-bu kendim için. :D Kim Min Jong SM'e bağlıymış lan :D bunca zamandır bilmiyordum ben bunu yazık bana :D

               ''Bir hamsinin haysiyeti''  attığı twit. yunho'nun arkasındaki kyu mu ya? eşşek heryerden çıkıyor :D

-Tabi Min Jon Sm'de çalışınca bizim EunHyuk dizi yayınlandığı sıralarda diziyle ilgili twit atmadan duramamış :D  

-Final sahnesi çok başarılıydı arkadaş. hatta harikaydı olm!! o derece içime sinen güzel bir finaldi :)
-dizinin başlarında genelde geçmişe geri dönüş sahneleri var. o kısımlar harika.
-BoA dizinin sıkı bir fanı. sete gitmişliği bile var :)
-Lee jong Hyuk'u chuno'dan sonra ilk defa iyi ve komik bir karakterde gördüm 0.0 ama kendisini hep böyle rollerde görmek isterim. :))
-Bazı sitelerde Jang Dong Gun yerine başka birileri oynamalı yorumları görmüştüm... bana kalırsa çok iyi bir seçim olmuş Jang Dong Gun. bu havayı başka kimse veremezdi diye düşünüyorum ben :)
- Benim favori çiftim Yoon&Meah Ri idi :)
-Son olarak diziyi ayrıntılı izleyin diyorum :) diyologlar ve hikayeler ince espiriler çok hoş :)

Birkaç gif ve resim :))

çok pis güldüm buna :D:D ahah :D

Hıgh cut çekimlerinden :)

 Kim Dong Hyub ve colin :)) set arkasından çekilmiş
bir resim :)

 

SYS:Evden mi kaçtın?

C:Seyahat diyelim.

SYS: Ama bu araba çalıntı senin için sorun olmaz değil mi?

C:Suç ortağı benim göbek adım. Ama yanınızda Silah falan yoktur umarım.

bu sahne çok komiktti :D

sanırım bu kadar bir daha ki yazıda görüşme üzere :)

Buse~